19 Şubat 2014 Çarşamba

Çevirmenin Fiziksel Çalış(ama)ma Koşulları

Her kitap ve çeviri yeni bir macera. Hem içerik bakımından, hem de fiziksel açıdan. Nasıl mı? Hemen anlatayım.

Bilgisayarlar ve internet, kuşkusuz çevirmenlerin işini büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Daktiloda veya el yazısıyla çeviri yaptığınızı düşünsenize... Bu şekilde metni defalarca temize çekmeniz, yazım hatalarını satır satır kontrol etmeniz gerekirdi. Bu yüzden bilgisayarlar ve word bizim en büyük dostumuz. 


Fakat, arada bir "kal" geldiğinde ve kendimi ekrana boş boş bakarken bulduğumda, benim yardımıma artık o pek sık kullanılmayan kağıt ve kurşun kalem ikilisi yetişiyor. Takıldığım terimleri bir de el yazımla kağıda geçirince, birden kafamda bir ampul yanıyor! "Ben bunu nasıl daha önce düşünemedim?" diyorum.


Çeviriyi orijinal kitap üzerinden değil de, fotokopi üzerinden yapıyorsam, sayfanın üzerine kendimce işaretler koyup, satırların altını çizebiliyorsam çok daha rahat çalışıyorum. O gün çevirmeyi hedeflediğim kadar sayfayı alıyorum yanıma, oh mis! Her şeyden önce, dört yüz küsur sayfalık ciltli bir kitabı masanın üzerinde nasıl açık tutacağımı bile düşünmeme gerek kalmıyor. Gülmeyin, bu gerçekten ciddi bir sorun! Kitabın çeşitli yerlerine tutturduğunuz ataçlar sayfaların ağırlığına ve cildin kapanma direncine daha fazla karşı koyamayıp patır patır intihar ediyorlar... Baktım olmuyor, bu sefer kitaba biraz eğim vermek için altına bir yükselti koyuyorum, bu sefer de üzerindeki kağıt ağırlığı pat diye düşüyor! 


PDF üzerinden çalışmak da fena sayılmaz. Kitabı elimde hissedemesem de, en azından başımı tenis maçı seyreden kedi yavrusu gibi bir kitaba bir ekrana çevirmek zorunda kalmıyorum:) Fakat bu sefer de iki ekranı yan yana açık tutmam gerekiyor ve bazen dizüstü bilgisayar ekranı bunun için küçük kalabiliyor.


"Aman canım, bunlar da dert mi?" diyebilirsiniz. Kollarınızı masaya dayadığınız yerlerde masanın izi çıktığında, bilekleriniz uyuştuğunda ve parmaklarınızı giderek daha çok esnetme ihtiyacı duymaya başladığınızda tekrar haberleşelim:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder